Sac bakım urunlerime olan dusunkunlugumu artık biliyorsunuzdur. Bu duskunlugumun de bir cok nedeni var elbette. İlk olarak uzun ve kıvırcık-dalgalı arası saclara sahibim . Eskiden tamamen bukle bukle olan saclarım boyanın etkisi ile o bukleli halini kaybetti. Bir de saclarım oldukca ince telli. Haliyle surekli karısıyor dolasıyor bu da yetmezmis gibi cok cabuk yıpranıyor ve cevresel sartlardan oldukca etkileniyor. Bu nedenle saclarımı hem kontrol altında tutmak hem de yıpranma duzeyini minimuma indirmek icin sac bakım urunlerinden yardım alıyorum.
John Frieda'nın Frizz Ease Serumu bana bir Gratis alısverişimde hediye edilmişti. Hediye edilen boy 25 ml , serumun orjinal boyunun 50 ml dolugunu dusunursek hic de az sayılmaz. Uzun suredir kullanıyorum bu serumu artık fikirlerim olustu.
İlk olarak kıvamı bir cok serumdan daha yogun buna ragmen saclarımda agırlık yapmadıgını belirtmeliyim. Baskın bir kokusu yok hatta ben kokusu oldugunu bile hatırlamıyorum. Uygulanısı ile oldukca farklı. Saclarımızı yıkadıktan sonra fazla suyunu almadan bu serumdan az bir miktar alıp saclarımızın boy ve uclarına uyguluyoruz ve durulamıyoruz.
Ben saclarımı genelde gece yıkarım ve yıkadıktan sonra karısmasını engellemek icin orerim. Fakat bazen gunduz yıkayıp dısarı cıkmam gerekiyor. İşte bu zamanlarda serum oldukca yardımcı oluyor. Cunku saclarımı yıkadıktan sonra hemen taramam ve kurutmam gerekiyor . Acele ettigim icin sacımın ıslaklıgının azalıp nemli hale gelmesini bekleyemiyorum. Bu yuzden de kendi sac serumumu kullanamıyorum. Bunun sonucunda kurutma işlemi sonrasında ise elektiriklenme kacınılmaz oluyor.
İşte boyle zamanlarda elektiriklenmenin minimuma indirdigini soyleyebilirim. Cok gerekli bir urun mu derseniz benim acımdan cevabım "hayır" olur. Cunku kullandıgımız serumlarda saclarımızın nem dengesini saglamaya yardımcı oluyor ve boylece elektiriklenmenin onune geciyor zaten.